//
Şu anda okuduğunuz...
akademik, üniversite

Akademik Tez Danışmanı ve yeterince ilgilenmeme sorunsalı :)

Blog’a tez danışmanları ile ilgili birşey yazacağımı söylediğimde, bir arkadaşım “Dikkat et, sen de artık danışman oluyorsun, öğrencilerin de bunu okuyacak unutma” dedi. Nasıl unutabilirim 🙂

Akademik tez danışmanları ve öğrencileri ile arasındaki ilişkiye dair aşağıdaki resmi 2007 senesinde blog’a eklemişim:

Bu yazıda akademik yeterlilikten çok, öğrenci ile ilgilenme konusu ele alınacaktır.

Yazacağım şeyleri, aslında bütün deneyimli yüksek lisans ve özellikle doktora öğrencileri bilir. Ama bilmeyenler için, önemli bir şeyin farkına varmak gerekiyor:

Tez sizin için o anki yaşamınızın en önemli öğesi (öğelerinden birisi) olabilir ama danışman hocanız için aynı önemde olmasını bekleyemezsiniz.

Aslında karikatür de bunu belirtiyor, tez hocanızın başka önemli işleri olabilir ve yaşananlar size önem vermediği anlamına gelmez. Bunun farkında olmak hayatınızı daha rahat hale getirebilir.

Danışman, öğrenci ile yeteri kadar ilgilenmelidir. Kimisi neredeyse evlatlık edinecek kadar ilgilenirken, kimisi de sadece tez izleme toplantılarında görüşüyor olabilir. Öğrencinin tez çalışmasından kopmamasını (eğer böyle bir olasılık varsa tabi 🙂 ) ve çalışmada farklı açılımları sağlayacak kadar ilgilenmekte fayda var. Sanırım bu ilişkinin sağlıklı olması için öğrenciye de bazı görevler düşüyor. Bu konuda incelediğim bir kaynağı da önümüzdeki yazılarda paylaşmaya çalışacağım.

Tez hocasıyla yaşadıkları yüzünden ciddi psikolojik sorunlar yaşayanları duyuyoruz. Gerçekten hiç bir şey bu tür sorunları yaşamaya değmez. Eğer hassas bir insansanız, hocanızı seçerken daha dikkatli olmanızı öneririm. Daha önceden bu hoca ile tez çalışması yapmış öğrenciler bu konudaki en iyi bilgi kaynağı olacaktır. Karakter açısından zorlu bir hocaysa, belki de başka hocalarını düşünmeye başlamakta fayda var. Hiçbir şey sağlık ve huzurunuzdan daha önemli değildir.

Unutmayın, ilginizi çekmeyen bir tez konusu ve anlaşamadığınız bir hoca varsa o tezden pek bir hayır gelmez.

Danışman hoca çok önemlidir, danışman hoca aslandır, “tez yazan tavşan” hikayesini bilmiyorsanız okumanızda fayda var: https://enisden.wordpress.com/2012/05/25/tez-yazan-tavsan/

Bir de “tez danışmanı her zaman haklıdır” demem gerekiyor sanırım. Ben öğrenciyken de bunu kabul etmiştim (bunu ogrenmem biraz zaman aldi tabii 🙂 ). Şaka bir yana, herkesin birbirinin düşüncelerini dinlemesini gerekiyor ama fıkradaki önemli öğenin aslan olduğunu unutmayın 😉

About enisden

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesiyim. "Bilgiyi paylaştıkça artar." ilkesine inanıyorum. Bu blogda; akademik dünya, araştırma yöntemleri, eğitim ve bilgisayar mühendisliği çoğunlukta olmak üzere, hayata dair deneyim ve bilgilerimi paylaşmayı hedefliyorum.

Tartışma

Akademik Tez Danışmanı ve yeterince ilgilenmeme sorunsalı :)’ için 6 yanıt

  1. Merhaba,

    Tez hocasının öğrencinin yolladığı makalelere göz bile atmaması, hiçbir fikir vermemesi ve sorularını basit cevaplarla geçiştirmesi normal midir? İlgilenmeye zamanı yoksa danışmanlıktan çekilmesi daha makul değilmidir?

    Posted by yasni | 10 Temmuz 2016, 8:34 am
    • Etik olarak evet ama bunu yapmayabilir.

      Bu durumda öğrenci riski alip kendisi danismani değiştirebilir.

      Posted by enisden | 10 Temmuz 2016, 8:48 am
    • Bir de başka bir açıdan bakalım; hocanın tez çalışmasına heyecanı kalmamış olabilir?
      Hocanın öğrenciyi kazanmaya uğraşması kadar, belki de öğrencinin de hocanın ilgisini canlı tutmak için daha FAZLA uğraşması gerekir.
      Bu durumda öğrenci çalıştığını göstermeli; bir konferans, bir dergi hedeflemeli ve çalışmasının ilginçliğini hocaya kanıtlamalıdır.

      Posted by enisden | 10 Temmuz 2016, 10:16 am
  2. Yazıda haklı yerler ve saçma yerler var. Özellikle, “Tez sizin için o anki yaşamınızın en önemli öğesi (öğelerinden birisi) olabilir ama danışman hocanız için aynı önemde olmasını bekleyemezsiniz. Tez hocanızın BAŞKA önemli işleri olabilir ve yaşananlar size önem vermediği anlamına gelmez. ” kısmı haksız…

    En önemli öğesi olmaması veya başka önemli bir şeyinin olmamasının önemi yoktur. Yasal olarak danışanına haftalık ayırlaması gereken süresi vardır. Bu süreyi verimli kullanmak onun görevidir. Tıpkı pazartesi saat 9 da derslik-10 da dersi olunca gidip ders anlattığı gibi tez içinde belli zamanları ayarlamalı o zamanları verimli kullanmalıdır. Aksi suçtur. Etik değildir. İnsanlığa sığmaz.

    Ancak ülkemizde akademi dingonun ahırına dönüştüğünden pek öneme alınmıyor. İnsanımız “sopa görünce yapan” kültürüne alıştıklarından “sorumluluk” olayını kavrayamıyor. Akademisyenlere tez danışmalığı yaparken görüşmelerin kayıt altına alınması veya danışman ve danışanın görüşme saati ve konularının not ettiği izleme formlarının olması gelsin ya da bağımsız denetmenler belli aralıklarla sorgulasın bak bakalım nasıl önem veriyorlar…

    Benim tavsiyem mail ile danışmanla konuşun ve tüm mesajları saklayınız. Tez bitmez, belki sürünüzsünüz, belki atılırsınız ama yazışmalarda en azından çalıştığınızı, ilgisiz olanın o oldunun kanıtı olur. Sonra ver elini mahkemeye. Korkmayın gidin mahkemelere. Kazanmanız önemli değil. Birileri kçhak aramayı öğrenmeli, sistem böyle düzelir…

    Süren doldu tez yetişmedi, tezi niye yazmadın, meşgulum okuyamam demezler o zaman.

    Posted by İsmini vermek istemeyen okuyucu | 28 Eylül 2018, 8:39 pm
    • Dediğim gibi, bunlar benim yaşadıklarım ve gözlemlerim. Doğru veya yanlış olması gerekmiyor.

      Bu durum bütün dünyada böyle. O yüzden “phdcomics” de bunla ilgili bir kısım var.

      Bu konuyla ilgili kısımları belgede yazmıştım, hukuk yolunu önermiyorum (işe de yaramayacaktır ne yazık ki).
      (Mail kaydı önemli tabii ki ama bildiğim kadarıyla kanıt olarak kabul edilmesi için bazı ek kanıtlara (dijital imza, IP adresi vb) ihtiyaç duyuluyor
      https://www.ozgureralp.com.tr/elektronik-postalarin-ispat-hukuku-acisindan-delil-olma-degeri/)

      Bir ilişki yürümüyorsa, başka ilişkiye geçmekte fayda var. Bir an önce hoca değiştirmek en anlamlısı olacaktır.

      Kameraya alınma kısmına ise dadece gülümsedim. iyi günler dileklerimle 🙂

      Posted by enisden | 29 Eylül 2018, 11:02 am

Trackbacks/Pingbacks

  1. Geri bildirim: Doktora yapacaklara/yapanlara tavsiyeler « enisden - 01 Ekim 2012

enisden için bir cevap yazın Cevabı iptal et

“Tanrım, Bana değiştirebileceğim şeyler için CESARET, Değiştiremeyeceğim şeyler için SABIR, Ve her iki şey arasındaki farkı anlayabilmek için BİLGELİK ver.”

“God grant me the serenity to accept the things I cannot change; courage to change the things I can; and wisdom to know the difference.”
(P.R. Niebuhr)

Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.” (Mustafa Kemal ATATÜRK)

TEGV

TEGV - eĞİTİM İÇİN BEN DE VARIM

Kategoriler